Yakın zamanda kaleme alınan bir yazıda merhum Kemal Unakıtan’ın Eskişehir için yaptıklarını hep birlikte okuduk.

AK Parti iktidarı süresince Eskişehir’e yapılan ve şehrin çehresini değiştiren yatırımları söylemeye, anlatmaya devam edelim. Anlaşılan o ki aksi halde yapılıp edilenler mevcut belediyenin hanesine yazılmaya devam edecek. Söylememek, anlatmamak, bilgi kirliliği ile birlikte yanlış bir algının oluşmasına neden oluyor Eskişehirlilerde.

Eskişehir AK Parti iktidarı süresince kurulan hemen bütün hükümetlerde hep bir bakan ile temsil edildi. Bunlardan biri de Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm eski bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’ydı. AK Parti hükümetlerinin özellikle Eskişehir özelinde bir başka sessiz kahramanı. Rahmetli Unakıtan ile birlikte başlayan nitelikli birçok yatırımı nihayete erdiren ve kendi bakanlığı döneminde birçok yeni yatırımın gerçekleşmesinde baş rol oynayan bir isim Nabi Avcı. Bunları dillendirmekten imtina eden ve tam bir devlet adamı terbiyesi ile sadece işini yapıp Eskişehir’in kronik birçok sorununun çözümüne imza atmış bir isim.

Örneğin yabancı konuklarımıza açıklanmakta zorlandığımız ve hem şehrin sosyo-kültürel yapısı hem de kadim birikimi ile hiçbir ilişkisi olmayan düzeysiz kamusal alan düzenlemelerine karşılık buranın bir Müslüman Türk kenti olduğuna vurgu yapmak için yaptıklarına değinelim hemen.

Nabi Avcı’nın girişimiyle 2013 yılında Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edildikten sonra Eskişehir İl ve İlçe sınırları içerisinde, yıkılıp yok olmak üzere olan ne kadar tarihi yapı varsa bunların ihyası ve restorasyonu tamamlandı. Yeni birçok kültürel yapı inşa edildi. Sazova’daki Bilim Kültür Sanat Merkezi, Esminyatürk ve ilçelerde açılan Kültür Merkezleri bunlardan sadece birkaçı. Saymakla bitmeyecek bu eserler sayesinde bugün Eskişehir turistik bir bölge haline geldi. Eskişehir’e bugün bu kadar turist geliyorsa eğer, bunda şehrin Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edilmesi ve sonrasında yapılan yatırımların etkisi yadsınamaz.

Pek tabii ki Nabi Hoca döneminde yapılanlar bununla sınırlı da değil. Şehrin trafiğini felç eden ve her an göçebilir gözüyle bakılan Atatürk Stadyumu’nun modern ve olimpik bir nitelikte, yeni bir lokasyonda yeniden inşa edilmiş olması nasıl göz ardı edilebilir? Stadın eski yerine ise, ranta açılacak söylentilerin aksine,  herkesin kolaylıkla ulaşabileceği büyük bir park, Millet Bahçesi inşa edildi. Ayrıca trafik ve park sorununa da çare olması için parkın hemen altına 450 araçlık bir otoparkı da var. Yine, şehrin bir başka işlek ve kolayca ulaşılabilir lokasyonunda inşa edilen Dede Korkut Parkı da bugün şehir sakinlerinin en önemli dinlenme alanı ve Dede Korkut Parkı’ndaki Dede Korkut Anıt Duvarı da Bakan Avcı’nın Eskişehirlilere hediyesi.

Devam edelim. Sadece Eskişehir’e değil çevre il ve ilçelere de hizmet veren Şehir Hastanesi yatırımı da Bakan Avcı’nın girişimi ve ısrarlı takibiyle gerçekleşti. Yetmedi! SSK olarak bilinen Tepebaşı’ndaki Yunus Emre Devlet Hastane’nin hemen yanına ondan çok daha büyük ve modern, 800 yataklı yepyeni bir hastane inşa edildi. Ayrıca Osmangazi Tıp Fakültesi içinde kurulan İnme Merkezi de Nabi hocamızın girişimleri ile gerçekleşti. Bu merkez Türkiye de bir ilk.

Nabi Hocamız sayesinde Eskişehir, üçüncü üniversiteye, Eskişehir Teknik Üniversitesi’ne kavuştu. Eski Halk Kütüphanesi, Nabi Avcı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde  yıkılarak, yerine eski kütüphanenin on katı büyüklüğünde, yepyeni bir mimari ile yeni İl Halk Kütüphanesi inşa edildi. Yeni iletişim teknolojileri ile tefriş edilmiş bu kütüphanede yok yok. Sinema salonu, sergi salonları, dijital kaynaklar ve sürekli yenilenen basılı kaynaklar.

Bütün bunlar hemen ilk bakışta göze çarpanlar. Sanırım tıpkı Kemal Unakıtan gibi Prof. Dr. Nabi Avcı’ya da büyük bir teşekkür borçluyuz. Teşekkür etmekten sakınanların, bütün bu yatırımların AK Parti iktidarlarında gerçekleştiğini bilmeleri yeterli. Çünkü gerçekler bunlar.